PUFA’ların(Çoklu doymamış yağ asitleri) insan sağlığı üzerinde pek çok faydası bulunmaktadır. Bu açıdan omega-3 yağ asitlerine olan piyasa talebi gün geçtikçe artmaktadır . Bu da omega-3 yağ asitlerinin üretimi için sürdürülebilir kaynakların önemini ortaya koymaktadır. Krill yağı da omega-3 yağ asitlerinin sürdürülebilir kaynaklarındandır.
KRİLL YAĞINI KİMLER KULLANABİLİR?
- Hamileler tarafından kullanılması, bu grup üzerinde yeterli bilimsel araştırma olmadığı için tavsiye edilmemektedir.
- Ameliyat olacak hastalar tüketim konusunda kesinlikle doktorlarına danışmalıdırlar.
- İlaç değildir, hastaların veya herhangi bir rahatsızlığı olanların kullanırken doktorlarına danışmaları tavsiye edilir. Herhangi bir rahatsızlığın tedavisinde tek başına kullanılmamalıdır.
- Balık yağı tüketiminde olduğu gibi, Euphausiaceasuperba olarak da bilinen krill yağı da sağlıklı bireylerde ve doktor tavsiyesi üzerine olduğu takdirde, romatizma, yüksek kolesterol gibi rahatsızlıkları bulunan kişiler tarafından kullanılabilir.
- Balık ve deniz ürünlerine allerjisi olan insanlar kullanmamalıdır.
KRİLL YAĞININ HASTALIKLARA ETKİSİ:
Krill yağı, çoğunlukla omega- 3’ün bir üst kaynağı olarak bilinmektedir ve astaksantin olarak bilinen çok güçlü bir antioksidan içermektedir. Antioksidanlar, vücudumuzu serbest radikallerin hücrelere verdikleri zararlardan koruduğu için çok önemlidir. Ayrıca, krill yağında fosfolipitlerde bulunmaktadır. Krill yağı, kardiyovasküler ve nörolojik alanda insan sağlığına çok faydalı olmaktadır.
KRİLL YAĞI VE OBEZİTE?
Farelerle yapılan çalışma, balık yağı ve krill yağının diyet takviyelerinin obeziteyi hafifletebileceğini doğruladı; ancak altta yatan mekanizma belirsizliğini koruyor. Yağ tedavisinin obezitenin hafifletilmesine ve mikrobiyotik yapı değişikliklerine etkisi olduğunu doğrulanmıştır. Obezite hafifletme ile bağırsak mikrobiyotik modülasyonu arasındaki nedensel ilişkiyi aydınlatmak için daha ileri araştırmalara ihtiyaç vardır.
KRİLL YAĞI VE DEPRESYON?
DHA ve EPA yağ asidi çeşitlerindendir. DHA, sinaptikmembranların akışkanlığını zenginleştirirken ayrıca nörotransmitter ve reseptör yoğunluklarını değiştirebilir, EPA, eikosanoidlerin bir habercisi gibi davranır.
Her iki yağ asidi, bilişsel işlevin ve depresyonun iyileştirilmesi için önemlidir.
Dahasıyakın tarihli bir meta-analizde, toplam n-3 PUFA’ların(Çoklu Doymamış Yağ Asitleri)% 60’tan daha fazla EPA’sını ihtiva eden takviyelerin etkili olabilmesi nedeniyle, ilave EPA’nın DHA’ya oranının depresif belirtileri azaltmak için önemli olduğunu belirtmiştir. Krill yağı takviyesinde bu oran 2: 1’dir. Krill yağı çalışmalarının sonuçları, bilişsel işlev geliştirme ve depresyonun hafifletilmesi açısından umut vericidir.
PEKİ KRİLL YAĞI MI BALIK YAĞI MI?
- İki yağ türü de omega-3 açısından değerli kaynak olarak gösterilir. Krill,balıkların da yediği bir deniz canlısıdır.
- Krill yağı Balık yağına göre damarlardan kolaylıkla akıp hücrelere daha hızlı nufüz eder. Yani Omega-3’ü daha hızlı iletir.
- Özellikle kolesterolü yüksek kişiler için omega-3 çok önemlidir. 1000 mg’lıkKrill yağının 3000 mg’lık balık yağına denk geldiği düşünülüyor.
- Krill Yağlarının daha küçük kapsül şeklinde yapılabilir olması kullanımı kolaylaştırır.
- Krillyağındaki yağ asitleri fosfolipitler halinde depolanırken balıkta trigliserit halinde depolanmaktadır. Trigliserit yerine fosfolipit olarak depolanmasının farkı şudur: Fosfolipitlerlipidlerin yararlılığını artırır ve DHA ve EPA emilimini kolaylaştırır.